Yeni Medya Çalışmaları V. Ulusal Kongre
Genel Değerlendirme ve Sonuç Bildirgesi
4-5 Kasım 2021 tarihlerinde Alternatif Bilişim Derneği tarafından gerçekleştirilen Yeni Medya Çalışmaları V. Ulusal Kongre’de, “Medya Yakınsaması Çağında Kültürel Akış(lar) ve Hareketlilik” temasıyla, dijital kültürel akış ve hareketliliği küresel, ulusal ve bölgesel boyutlarıyla tartışmayı hedefledik. İki gün boyunca hibrit olarak gerçekleştirilen kongremizde 34’ü çevrimiçi olmak üzere 89 yazardan toplam 72 bildiri, 16 oturumda sunuldu. Ayrıca 2 kitap paneli ve 5 atölye programda yer aldı. Kongrenin geniş ölçekli bir katılımla gerçekleşmesini ve amacına ulaşmasını sağlayan ve Türkiye’nin çeşitli kentlerinden ve üniversitelerinden araştırmacılara/bilim insanlarına bilimsel desteklerinden; Adana Barosu, Adana Barosu Sosyal Tesisleri, İsveç Konsolosluğu, Seyhan Belediyesi, Çukurova Öğretim Elemanları Derneği’ne maddi ve manevi desteklerinden dolayı sonsuz teşekkür ediyoruz. Ayrıca Kongre sürecinde kayıt masalarında, salonlarda, atölyelerde çalışan, görüntüleme ve kayıt işlemlerini yürüten ve bunları çevrimiçi ortamlara taşıyan Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin değerli öğretim üyelerine ve öğrencilerine ve de düzenleme kurulunun kıymetli üyelerine sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Kongrenin açılış konuşmasını Alternatif Bilişim Derneği Başkanı Avukat Faruk Çayır yaptı. Çayır, İnternet ortamındaki mevcut hak ihlalleri ve sansüre yenilerinin eklendiği pandemi döneminde, Alternatif Bilişim Derneği’nin temas takip uygulamaları ve nefret söylemi temalarında raporlamalar yaptığını ve etik kılavuzlar hazırladığını ve yeni medya alanındaki değerli araştırmacıların çalışmalarını kitaplaştırdığını vurguladı.
Prof. Dr. Günseli Bayraktutan, sunuş konuşmasını gerçekleştirdi. Pandemi koşulları nedeniyle hibrit olarak gerçekleştirdiğimiz kongrenin, tüm olumsuz koşullara rağmen umutlarımızı hala canlı tuttuğunun göstergesi olduğunu belirtti.
Kongreye davetli konuşmacı olarak katılan Crystal Abidin, Asya Pasifik bölgesinden örnek vakalar üzerinden TikTok uygulamasını ele aldı. TikTok’un artık bir uygulamanın ötesinde, her yaştan kullanıcıya gençlik kültürünü benimsemeleri için çağrı yapan bir kültüre dönüştüğünü anlattı. Asya Pasifik bölgesindeki farklı ülkelerde farklı TikTok kullanımlarını, sahiplik yapılarını, mikro ünlülerin paylaşımlarını, TikTok akışını değerlendirdi.
Alternatif Bilişim Derneği’nin bu sene beşincisini düzenlediği Yeni Medya Çalışmaları Ulusal Kongremizin Türkiye’de akademi tarafından akademi içinde olmayan bir bilimsel paylaşım ve tartışma zemini olarak sahiplenildiğini gösterdi. Kongremizi yine üniversitelerin dönüştüğü siyasi ve bilimsel hiyerarşi dışında gerçekleştirdik. Her ne kadar beşinci kongre olsa da, aslında yıl olarak onuncu yılımıza girdik. Her kongre hazırlanışının arkasında iki yıla yayılan emek yoğun bir süreç yer almakta.
“Medya Yakınsaması Çağında Kültürel Akış(lar) ve Hareketlilik” temasıyla gerçekleştirdiğimiz kongrede, pandeminin etkisiyle gündelik yaşantımızın doğal bir parçası haline giren platform kapitalizmi, platform ekonomisine yapılan ağırlıklı vurgular, temamızın ne kadar doğru bir seçim olduğunu da gösterdi. Kongremizin de ortaya çıkardığı gibi, yeni medya çalışmaları alanı, kuramsal ve kavramsal yaklaşımlardan beslenerek, yeni metodolojilerin geliştirildiği bir alan olarak giderek güçleniyor ve zenginleşiyor. Bunda bu Kongreye katılan ve özenle bildirilerini sunan meslektaşlarımızın rolü çok büyük. Kongre süresince haberciliğin ve haberin dönüşümü, platform ekonomisi ve kültürel içerik üretim ve tüketimine etkisi, yeni iletişim teknolojilerinde yeni nesneleştirme pratikleri, bu teknolojilerin bireyin ve toplulukların kolektif hafızalarına etkisi gibi birçok farklı bildiri hibrit olarak sunuldu. Oturumlar Adana Barosu Sosyal Tesisleri salonlarının yanı sıra Alternatif Bilişim Derneği’nin YouTube kanalından da takip edildi, Twitter’da YMK5 etiketi ile akış içinde paylaşıldı.
Kongremizde sunulan bazı bildirilerin de vurguladığı gibi, neo-liberal politikaların egemen söylemi, platform kapitalizminin seçkin kesimi tarafından süzgeçten geçirilen içerikler, kar odaklı amaca ve propagandaya hizmet eder. Enformasyon bolluğunun veri dumanına yol açması ile birlikte, kafa karışıklıklarının giderilmemesi, gerçek dezenformasyon devrimine işaret eder. Bu bağlamda, platform kapitalizminin girdabından kurtulmak için yoğunlaşılan alternatif modellerin de yapısal eşitsizlikleri yeniden inşa etme potansiyelleri vurgulandı ve kooperatif modellerin sürdürülebilirliğine değinildi. Kullanıcıların bu enformasyon bolluğunda çeşitliliğe, yerelliğe erişim avantajından ziyade, benzerleri bir araya getiren güvenli limanlar oluşturarak yankı odaları dizayn etmesi, söz konusu akış içerisindeki tektipleşme öbeklerini gösterir. Akış içinde meslek pratiklerinin iyileştirilmesine yönelik tartışmalarda öne sürülen alternatif modellerde ise finansman, özgünlük ve sürdürülebilirlik sorunsalları hala mevcuttur. Böylelikle, anaakım ve alternatif mecralardaki çevrimiçi emek sömürüsü ve ayrımcılık da yeniden inşa edilir. Platform kapitalizminde girişimciliğin yüceltilmesi ultra esnek çalışma kültürünü teşvik eder, öz markalama yükü ve dayatılan yetenek setleri özgürlüğü rasyonelleştirme amacı taşır. Ancak, demokratikleşme ve özgürlük kavramlarıyla cazip hale getirilen bu platformlar etik değerler ve sayısal normlar arasındaki gerilimli hattı gizler. Benzer şekilde inovasyon mitini yüceltmek, gazeteciliğin üzerinde yükseldiği tarihsel ve kültürel yapıların, boyutların da görünmez kılınmasına yol açar. Bu bağlamda kongre kapsamında bu temada sunulan bildirilerde, platform kapitalizminin karşısında platform kolektifliği ve alternatif veri toplama ve dağıtım ağlarının geliştirilmesi önerildi.
Bunlara ek olarak, medya yakınsaması çağındaki akış içinde yer alan farklı kuşak ve kültürden bireylerin kullanım pratikleri, kar odaklı mecraların bu profillere yönelik üretmeye çalıştıkları iletişim stratejileri konuşuldu. Söz konusu bireyler arasındaki sosyo-kültürel ve politik kullanım pratiklerinde güven sorunsalı öne çıktı. Bir yandan bilgiye erişim motivasyonu güvenlik hassasiyetleri nedeniyle sekteye uğrarken, diğer yandan içerik üreticisinin ve tüketicisinin hak odaklı perspektif üretmesine ve dağıtmasına engel oluşturmaktadır.
Ayrıca, Manuel Castells’in ağ toplumu ve akışlar uzamı derinlikli olarak iki oturumda incelendi. Pandemi döneminde akademisyen emeğinin esnek sömürü kavramı bağlamında tartışılması, NFT (Non Fungible Tokens) olarak satışa çıkarılan tweetlerin incelenmesi, aestheticwiki üzerinden, alt kültürlerden daha sistematik ve küresel olan estetik temelli kimlik sürecinin değerlendirilmesi, WhatsApp gruplarının yeni bir sosyal mekan olarak deneyimlenmesi, Clubhouse uygulamasının kamusal alan potansiyelinin tartışılması, Netflix, Spotify ve YouTube gibi platformlardaki içeriklerin temsiliyet, kullanıcı odaklılık ve küresel akış bağlamında tartışılması, Kaz Dağları eylemlerindeki ulusalcı söylemlerin incelenmesi, sakat haklarının mücadelesinde Twitter’ın sağladığı imkan ve sınırlılıkların ele alınması, Twitter’daki yoksulluk güzellemesi yapan tweetlerin analizi ve Instagram’daki Türkiye’nin zengin çocuklarının dikkat ekonomisi bağlamında incelenmesi ile medya çalışmalarında insan merkezli bakışa ek olarak medyanın iklime ve çevreye zararlarının olabileceği düşüncesinden hareketle dijital fotoğrafların dünyadaki e-atığa etkisi gibi farklı konular da yine kongre kapsamında tartışıldı. Böylelikle sanat ve dijital medya alanlarında yeni soruların sorulmasına olanak sağlandı. Ek olarak Bourdieu, Foucault ve Deleuze’ün kavramlarından yola çıkarak gözetim akışı ve gözetim akışkanlığının nasıl inşa edildiği de ele alındı. Pandemiyle yoğunlaşan infodemi ve infodemiyle mücadelede, yanlış bilgilere karşı dayanıklılığın nasıl arttırılabileceğinin olanakları tartışıldı. Bunların dışında, burada tek tek değinemediğimiz birçok farklı temada, farklı bakış açılarıyla yeni medya alanını zenginleştiren çalışmalar kongremizde sunuldu.
Kongre kapsamında “Medya’da Mültecilere Yönelik Nefret Söylemi ve Yeni Bir Söylem Nasıl İnşa Edilir?”, “Zihin Haritalama ile Medya Günlükleri”, “Temel Python Eğitimi”, “Zihin Haritası Aracılığı ile Wiki İşbirliğine Dayalı İçerik Üretme” ve “İmgeler Arasında Yolculuk: Video-Deneme Atölyesi” başlıklı 5 çevrimiçi atölye ile “Algoritmaların Gölgesinde Toplum ve İletişim” ve “Reklama ‘Yeni’den Bakmak” başlıklı biri çevrimiçi olmak üzere 2 kitap paneli gerçekleştirilmiştir. Teorik ve uygulamalı eğitimlerden oluşan atölye programı kapsamında STK temsilcileri, akademisyenler, iletişim öğrencileri bir araya gelerek görüş alışverişinde bulundu. Teorinin pratikle bütünleştiği atölyelerde katılımcılarımız çeşitli yeni medya araçlarının güncel kullanım alanları hakkında bilgi edindiler. Bu seneki atölyelerimizde ‘yaratıcı içerik üretimi ve yeniden üretimi’ öne çıkan temalardan biri oldu. Katılımcılar nefret söylemini nasıl ayırt edeceklerini ve alternatif, barışçı ve eşitlikçi söylemleri nasıl inşa edeceklerini; kod yazımını; zihin haritalarının ne olduğunu ve video-denemenin yenilikçi potansiyellerini tartıştılar. Bütün eğitimleri kesen ortak tema ise eleştirel düşünme ve yapıbozum oldu: Verili toplumsal kategorileri, tanımlamaları, metin ve imgeleri oldukları haliyle kabul etmeme; direnme, parçalama, oynama, bozma ve yeniden yapma. Kitap panellerinde ise birbirinden derinlikli sunumlar yapıldı. ‘Algoritmaların Gölgesinde Toplum ve İletişim’ panelinde algoritmaların hukuki, toplumsal, siyasal ve kültürel alandaki yeri ele alındı. Algoritmanın kötüye kullanımlarına karşı geliştirilen direniş sanatları umudu canlı tutmak ve mücadele etmek için çok sebep ve alan olduğunu bizlere yeniden hatırlattı. Reklama ‘Yeni’den bakan ikinci kitap oturumu ise ilk oturumun eleştirel soluğunu devralarak günümüzde reklam ve reklamcılığa dair son derece heyecan verici bir tartışmayı kongreye taşıdı. Eleştirel reklam çalışmaları alanının yeni medya çalışmaları ile kesişmesi reklamla ilgili bilinen, bilinmeyen ve üzerinde düşünülmesi gereken sayısız konu hakkında ufuk açıcı bir çerçeve sundu.
Sonuç olarak, bir bilimsel çalışmanın sesinin duyulmasının birlikte tartışma edimi ile olanaklı olduğuna inanıyoruz. Bu Kongre katılımcılara bu olanağı sunarken, katılımcılar arasında yeni dayanışma ağlarının oluşabilmesine de zemin hazırladı. Kongremiz bu anlamda bildirilerin sunulduğu bir ortam olmaktan ziyade, dünya ve Türkiye siyasetine, hallerine, demokrasisine, toplumsal–kültürel eşitsizliklere, hak ihlallerine kolektif zekayı merkeze alarak bir bakış ve müdahale geliştirme zeminidir. Bu nedenle, yeni medya ortamlarındaki üretim süreçlerini, metin ve temsil pratiklerini ve kullanıcının katılımını ve/veya tüketimini bu bağlamda sorgulamak istiyoruz.
Kongre zemini, sadece bilimsel sunumlardan ibaret değil. Çok sayıda sivil toplum kuruluşunun, akademisyenin gönüllü olarak düzenlediği Atölyeler ve Kitap Oturumlarına da ev sahibi. Atölyelere verdiğimiz önem, uygulamalar, güncel sorunları odak konusu yaparak, bilimsel bilginin çoğalmasına ve zenginleşmesine katkı yapıyor.
Bloch’un Umut İlkesi, toplumsal-siyasal dönüşüm için gündelik yaşamdan başlamamızı imlerken; yeni medya ortamlarının yaşamın içindeki tezahürlerini bu nedenle farklı temalar ile irdeliyoruz. Gelecek sefer, hangi kentte katılımcılar ile buluşursak buluşalım, akademik bağımsızlık ilkemizden vazgeçmeden YMK6’yı gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.
Gerek fiziksel gerek çevrimiçi bizi takip eden, soru ve yorumlarıyla kongremize katkı veren tüm izleyenlere ve gönüllü emekle gerçekleşen bu kongrede emeği geçen herkese tekrardan teşekkürü borç biliriz.
05.11.2021 - Adana
Alternatif Bilişim Derneği